Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 İSLAM-İSEVİ İTTİFAKI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
iTTiHaD
Admin
iTTiHaD


Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 23/01/09

İSLAM-İSEVİ İTTİFAKI Empty
MesajKonu: İSLAM-İSEVİ İTTİFAKI   İSLAM-İSEVİ İTTİFAKI EmptyC.tesi Ocak 24, 2009 1:19 am

Risale-i Nur Külliyatında
İSLAM-İSEVİ İTTİFAKI
Asrımızda meydana çıkmış ve gelişen hâ­disat ve şartlar karşısında Kur’an ve Sünnete istinaden gereken tercihleri tesbit edip neşretmiş olan ve İslâm ve Hristiyan milletlerinin dikkat­lerini çeken Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin eserlerinden mevzu ile alâkalı bazı kısımlar, aşağıda sıralan­mıştır.

Yalnız bir hususun burada açıklanması hâssaten gerekiyor. Burada nakledilen parça­larda da görüleceği üzere, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Avrupa ve Amerika gibi Hristiyan dünyasını, menfî ve müsbet olarak ikiye ayırır.

Sefahet ve dalâlet içinde âhireti unutmuş olmakla bera­ber, dinsiz­lik cereyanla­rına bağlı olmayıp Ehl-i Kitab olan fakat aşırı gaf­lette bulunanlar, giderek müsbet İsevîlere il­tihakları bazı âyet ve hadislerin müjdesinden ümid ediliyor. (Bak: Kur’an Nisa Sures, 4:159)

MÜSBET VE MENFİ AVRUPA
Bediüzzaman Hazretleri eserlerinin muhte­lif yerlerinde Avrupa’nın bu iki kısmından bah­seder. Ezcümle, menfî Avrupa’ya hitab eden uzun bir bahiste şu ifadeye yer verir:

«Yanlış anlaşılmasın, Avrupa ikidir. Birisi: İsevînin din-i hakikîden ve İslâmiyet’ten aldığı feyz ile hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi’ san’atları ve adâlet ve hakka­niyete hizmet eden fünunları takip eden Avrupa’ya hi­tap etmiyorum. Belki felsefe-i ta­biiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyi­atını mehasin zan­nederek, beşeri sefahete ve dalâ­lete sevkeden bozulmuş ikinci Avrupa’ya hitap ediyorum.» (Lem’alar sh: 115) demek suretiyle mes­’eleyi açıkça ortaya koyar.

HAZRET-İ İSA’NIN (A.S.) NÜZULÜ
Bu tesbitlerden sonra Hazret-i İsa Aleyhisselâm’ın âhirzamanda nü­zûl edeceğine ve İslâm-İsevî ittifakına dair bazı hadîslere, Bediüzzaman Hazretleri tarafından yapılan izahlardan örnek olmak üzere seçilen bazı par­çalar:

«Âhirzamanda Hazret-i İsâ Aleyhisselâm Deccal’ı öldürdükten sonra, insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki, rivayet­lerde gelmiştir ki, “Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça kı­yamet kopmaz.” (*) Böyle umumiyetle imana geldikten sonra na­sıl umumiyetle küfre giderler?

Elcevap: Hadis-i sahihte rivayet edilen: “Hazret-i İsa Aleyhisselâm’ın geleceğini (**) ve Şeriat-i İslâmiye ile amel edeceğini, Deccal’ı öldürece­ğini” imanı zaif olanlar istib’ad edi­yorlar. Onun hakikatı izah edilse, hiç istib’ad yeri kalmaz. Şöyle ki:

O hadisin ve Süfyan ve Mehdi hakkındaki hadislerin ifade ettikleri mâna budur ki:

Âhirzamanda, dinsizliğin iki cereyanı kuv­vet bulacak:

Birisi: Nifak perdesi altında Risalet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) inkâr ede­cek, Süfyan namında müthiş bir şahıs, ehl-i nifakın ba­şına geçecek, şeriat ı İslâmiyenin tahribine çalışacaktır. Ona karşı, Âl-i Beyt-i Nebevînin sil­sile-i nuranîsine bağlanan ehl-i velâyet ve ehl-i kemâlin başına geçecek, Âl-i Beytten Muhammed Mehdi isminde bir zât-ı nuranî, o Süfyan’ın şahs-ı mânevîsi olan cereyan-ı mü­nafıkaneyi öldürüp dağıtacaktır.

DECCAL VE REJİMİ
İkinci cereyan ise: Tabiiyyun, maddiyyun felsefesinden tevellüd eden bir cereyan-ı Nemrudâne, gittikçe âhirzamanda felsefe-i maddiye vasıta­sıyla intişar ederek kuvvet bu­lup, ulûhiyeti inkâr edecek bir dereceye gelir. Nasıl bir padişahı tanımayan ve ordudaki zâ­bitan ve efrad onun askerleri olduğunu kabul etmeyen vahşî bir adam, herkese, her askere bir nevi padişahlık ve bir gûna hâkimiyet ve­rir.

Öyle de: Allah’ı inkâr eden o cereyan ef­radları, birer küçük Nemrud hükmünde ne­fislerine birer ru­bubiyet verir. Ve onların ba­şına geçen en büyükleri, ispirtizma ve manye­tizmanın hâdi­satı nev’inden müdhiş harika­lara mazhar olan Deccal ise; daha ileri gidip, cebbarâne surî hükûmetini bir nevi rububi­yet tasavvur edip ulûhiyetini ilân eder. Bir sineğe mağlûp olan ve bir sineğin kanadını bile icad ede­me­yen âciz bir insanın ulûhiyet dâvâ et­mesi ne derece ahmakçasına bir mas­karalık olduğu ma’lûmdur.

İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsa Aleyhisselâm’ın şahsiyet-i mâneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek,Din-i Hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet; ittihad neti­cesinde, dinsizlik cereyanına galebe edip dağı­tacak istidadında iken, âlem-i semâvatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselâm, o din-i hak ce­reyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sâdık, bir Kadir-i Külli Şey’in va’­dine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem Kadir-i Külli Şey’ va’detmiş, elbette yapacaktır.» (Mektubat sh: 56) yani rahmet-i İlâhiyenin se­mâsından nüzul edecek; hâl-i hazır Hristiyanlık dini o hakikata karşı tasaffi edecek, hura­fattan ve tahri­fattan sıyrılacak, hakaik-ı İslâmiye ile birleşecek, mânen Hristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkı­lâp ede­cektir. Ve Kur’ana iktida ede­rek, o İsevîlik şahs-ı mânevîsi tâbi ve İslâmiyet met­bu’ makamında kala­cak.

Elhasıl: «Âhirzamanda Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) ile amel edecek me­âlindeki hadisin sırrı şu­dur ki:

Âhirzamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı ulûhi-yete karşı, İsevîlik dini tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılâb edeceği bir sırada, nasıl ki İsevîlik şahs-ı mânevîsi, vahy-i semâvî kılıcıyla o müthiş dinsizliğin şahs-ı mâ­nevîsini öldürür; öyle de, Hazret-i İsa Aleyhisselâm, İsevîlik şahs-ı mâ­nevîsini temsil ede­rek, dinsizliğin şahs-ı mânevîsini temsil eden Deccal’ı öldü­rür .. yani in­kâr-ı ulûhiyet fikrini öldüre­cek.» (Mektubat sh: 6)

(*) Sahih-i Buhari Muhtasarı hadis: 2114 ve Sahih-i Müslim cilt: 1 sh: 195 hadis: 234 ve Tirmizî fiten/35 hadis 2217 ve Kenz-ül Ummal cilt: 14 hadis: 3485

(**) Sahih-i Buhari 60/49 ve Sahih-i Müslim 1/71

«Kat’î ve sahih rivayette var ki, “İsa Aleyhisselâm büyük Deccal’ı öldürür.” (*)

Vel’ilmü indallah, bunun da iki vechi var:

Bir vechi şudur ki: Sihir ve manyetizma ve ispirtizma gibi istidracî hâ­rikalarıyla kendini muhafaza eden ve herkesi teshir eden o deh­şetli Deccal’ı öldürebilecek, mesleğini değişti­recek; ancak hârika ve mu’cizatlı ve umumun makbulü bir zat olabilir ki: O zât, en ziyade alâkadar ve ekser insanların Peygamberi olan Hazret-i İsa Aleyhisselâm’dır.

İkinci vechi şudur ki: Şahs-ı İsa Aleyhisselâm’ın kılıncı ile maktul olan şahs-ı Deccal’ın, teşkil et­tiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizli­ğin azametli heykeli ve şahs-ı mânevîsini öl­dürecek ve inkâr-ı ulûhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek ancak İsevî ruhanîleridir ki; o ruhanîler din-i İsevî’nin haki­katını hakikat-ı İslâmiye ile mezcederek o kuvvetle onu dağı­tacak, mânen öldürecek. Hattâ, “Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelir, Hazret-i Mehdi’ye na­mazda iktida eder, tâbi olur” diye rivayeti, bu itti­faka ve hakikat-ı Kur’aniyenin metbu­iyetine ve hâkimiyetine işaret eder.» (Şualar sh: 587)

(*) Sahih-i müslim 52. Kitab-ül fiten hadis: 34, 110, 116 ve İbn-i Mace 36. Kitab-ül fiten 33. bab hadis: 4075, 4077

«Her iki Deccal, Yahudinin İslâm ve Hıristiyan aleyhinde şiddetli bir intikam bes­leyen gizli komitesinin muavenetini ve kadın hürriyetlerinin perdesi altındaki dehşetli bir diğer komitenin yardımını, hattâ İslâm Deccalı, Masonların komitelerini aldatıp mü­zaheretlerini kazandıklarından, dehşetli bir ikti­dar zannedilir.» (Şuâlar sh: 594)

«Hazret-i Mehdi’nin cem’iyet-i nurani­yesi, Süfyan komitesinin tah­ribatçı rejim-i bid­’akârânesini tamir edecek, Sünnet-i Seniyyeyi ihyâ ede­cek; yani âlem-i İslâmiyette risalet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) inkâr niyetiyle şeriat-ı Ahmediyeyi (A.S.M.) tahribe çalışan Süfyan komitesi, Hazret-i Mehdî cem’i­yetinin mu’ci­zekâr mânevî kılıncıyla öldürülecek ve dağıtı­la­cak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://ittihad.forummum.com
 
İSLAM-İSEVİ İTTİFAKI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» A.B.D. VE İSLÂM DÜNYASI İTTİFAKI
» Türk Ordusu ve İslam Alemi (TÜRK ORDUSU İSLAM ALEMİNE HİZMET EDECEK )
» İTTİHAD-I İSLÂM MUKADDİME
» İSLÂM BİRLİĞİ NEDİR?
» İSTİKBALDE İSLÂM BİRLİĞİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: İttihad'da İrşad Ekseni :: Güncel Mevzular-
Buraya geçin: